yine ara verdim..sanırım bir gün ara verdim diye başlamazsam düzelmişim demektir, çünkü düzenli bir şekilde yazıyor olurum.
yarım gün home-office şeklinde çalıştığım bir işim var, yine de hiç birşeye yetişemiyorum. hani çok düzenli, her işin altından kalkabilen, 2 çocuğunu evini kocasını ve işini mükemmel bir şekilde idare edebilen bayan arkadaşlarımın saygıyla önünde eğiliyorum.
bu aralar çok değişiklik yok, takı işlerine devam ediyorum. eşim çok hastalandı, yaklaşık 6 gün hastanede kaldık. çok hasta olarak eve geldi, grip sandık gitti ilaç aldı. 2 gün hastaneye gitmeyeceğim diye ayak diredi. iyice kötüleşince sabahın köründe kalktık gittik. zatürree olmuş. yahu ya daha çok gecikseydik, o kadar çok ateşi vardıki artık. bu erkek inadı ve bencilliğinden muzdarip olan var mı?
hepimizin çeşit çeşit bencillikleri var, haydi bunu kabul edelim. ama haydi hastaneye gidelim diyen bir eşi yalvarttıracak, çaresiz bırakacak kadar bencillik nasıl bir bencilliktir. saçından sürükleyip götüremem ya! neyseki gittik sonunda, ateşi kontrol aldılar. 7 gün de evde raporluydu. bugün işe başladı.
sevgili eşim tam da evlilik yıldönümümüzde hastaydı, çok güzel bir şekilde kutlayamadık. bu yıl kendisine başka bir hediye alacağım için maddi açıdan küçük ama sevimlilik açısından büyük bir hediye almıştım: butik kurabiyeler :)
özel tasarım kurabiye yaptırmak isterseniz, ve aynı benim gibi bu konuda çok yeteneksizseniz size çok sevgili Burcu hanımın adresini vereyim
facebook ve instagram: burcucakurabiyedunyasi
blog: http://burcucaaaaa.blogcu.com
başka aklıma gelenleri yazayım..
zorunlu olduğum şeylerden kaytarma sendromum var. tıp literatüründe kayıtlı mıdır bilmiyorum ama gerçekten var. çok ufak da olsa yenmek için bir adım attım ve spora başladım. haydi hayırlısı. 1 aydan fazla gidebilirsem, birşeyleri başarmış hissedebilirim. uzun süredir, bir çok şeyi tamamlayamamaktan muzdaribim. empati yeteneği yoksun veya bunu daha önce yaşamamış insanlar "gerçekten istemiyorsundur" diyecek ama malesef öyle değil..
güzel bir haberim daha var. gelecek hafta kar yağışı gösteriyor sevgili telefonum. daha önce şaştığı çok az oldu. sokaktaki insanlara, böylesine fakir bir ülkede yakacak yakıtı olmayan insanlara saygısızlık etmek istemem ama karın yağmasını çok seviyorum. bir deniz manzarası bir de kar manzarası, sanırım vazgeçmem. kahve, kitap vb unutmayayım tabi :) sevdiğim şeyler hep "k"ile başlıyor :))) kahve, kitap, kedim, kocam, kar :)))) takı yapmayı da çok seviyorum ama onu "k" harfi ile başlatamadım :) bu aralar vintage style şeyler tasarlıyorum, tarz olarak en sevdiğim tarz, bir tane örnek fotoğraf vereyim
umarım bloguma işinize yarar bilgiler de eklemeye başlayabilirim artık.
bu akşamlık bu kadar yeter.. iyi geceler
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder